Bu yazıyı kaleme aldığımda takvimler 28 mayısı gösteriyordu. Televizyonda hava durumları ile ilgili haberlerde Düzce’de koca koca ağaçları kökünden koparıp atan fırtına görüntüleri vardı. İstanbul’da ki şiddetli yağışları, keza önceki hafta Kayseri başta olmak üzere birçok şehirde aşırı şiddetli yağışlar olduğunu, heyecansız ve sakin bir ses tonuyla aktaran TV sunucusu da Kıyametin ayak seslerinden bihaberdi. Artık bir magazin haberi kadar ilgi çekmeyen sıradan haber kategorisinde kendine yer bulmuştu bu sıradışı doğa olayları. Yani artık sıradan bir yaz gününde şiddetli fırtınalar, anı ve sert sıcaklık artışı ve düşüşü herkes için sıradan bir durum haline geldi. Mevsimlerin anormal hâllerini normal görmeye başlayan toplum, acaba diyorum mevsimlerin durumuna mı benzemeye başladı? Neyse, bu sorunun cevabını toplum bilimci uzmanlarımıza havale edip, havamızın durumuna bir göz atalım..
Evet, herkesin sorduğu ama onlarca farklı cevabın ortada dolaştığı soru şu: Havamız neden değişti? Cevapların en kıdemlisi şöyledir: Ozon tabakasının delinmesi sonucu kutuplarda buzullar erimeye başladı, ondandır.
Hmmm..
Peki, “Ozon tabakası nasıl delindi?” sorusuna hatırlayanlar bilir, sprey deodorant grupları suçlu ilan edilmişti. Onlar delmişti ozon tabakasını. Tabii yıllar sonra farklı bir grup bilim insanı, Ozon tabakasının delinmesi iddiasını ‘deli saçması’ olarak nitelendirmis ve ozon tabakasının gayet yerli yerinde olduğu müjdesini insanlara duyurmuştu.
Ozon tabakası ilk günah keçisi olarak lanse edilmişti tüm dünyaya, şimdi günümüz dünyasında mevsimlerin bozulmasına sebep olan ‘hava katilini’ lanse etti herifin biri, “İnekler!” Zavallı inekler.. İçtiğiniz sütler burnunuzdan gelsin diyesi var insanın.

‘Herifin biri’ tabirini hakaret kastıyla kullanmadım, bilakis gercekten de gökbilim veya herhangi bir doğa bilimi ile alakası olmadığı için ‘herifin biri’ diyorum. Zira bu iddiayı gündeme getiren kişi bilgisayar programcısı, Microsoft’un yazılımcısı -ki, kendisinin yazdığından şüpheliyim- Bill Gates.. Bu Mr Gates son zamanlarda sağlık alanında da boy gösterdi. Mesela Kovid başlamadan birkaç ay önce bir ilaç firmasına milyonlarca dolar yatırım yapıyor. Pandemi ilan edilince hemen her platformda boy gösterip, herkesin zorla da olsa aşılanması için amiyane tabirle hükümetlere baskı kuruyordu. Pandemi yalanı son bulduğunda yükünü almış, yatırdığı milyon dolarları 2 yıl içinde milyar dolarlara dönüşmüştü.
İşte bu Bill efendi, şimdilerde doğa ve gıda uzmanı kesildi başımıza. İneklerin çıkardığı gazların havayı zehirlediğini, bütün ineklerin öldürülmesi gerektiğini yine dünya ülkelerine dikte etti. Bununla da yetinmeyip, inek eti yerine yapay et tüketilmesinin daha sağlıklı olduğunu ciddi ciddi açıkladı. Bu deli saçmalarına inanıp uygulamaya başlayan ülkeler bile gördük maalesef..
Hayır yazımız bitmedi, daha yeni başlıyoruz..